Süleyman Demirel'e "Çorum'u Bırakın Fatsa'ya Bakın" dedirten adam: Nam-ı Değer Terzi Fikri

  1938 yılında Fatsa'nın Kabakdağ köyünde doğmuştur. İlk okulu bitirdikten sonra ailesinin geçiminne katkı sağlayabilmek için bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Yaşamının sonraki bölümünde ise geçimini terzilik yaparak sağlamıştır.
1960 lı yıllardan itibaren Türkiye İşçi Partsi içinde çeşitli kademelerde görev almıştır. Bu yıllarda başlayan gençlik mücadelesine katılmıştır.Özellikle Karadeniz bölgesinde emekçilerin ve yoksul köylülerin örgütlenmesi için çalışmıştır. Samsun'dan Trabzon'a kadar gerçekleştirilen "Fındıkta Sömürüye Son" mitinglerinin hem örgütleyicisi hem de bizzat konuşmacısıydı.
1972 de THKP-C davasında yargılananlar arasınaydı. Yirmi ay kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmiştir.12 Mart mıhtırasının ardından devrimci mücadelenin içinde yer alacak Karadenizli gençlerin örgütlenmesine örnek olmuştur.
Fikri Sönmez 1978-79 yıllarında Ordu ve Giresun yörelerinde yapılan "Fındıkta Sömürüye Son" mitinglerinin de aktif örgütleyicisi olmuştur.
1979 yılında yapılan Belediye seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı.Fikri Sönmez'in başkan seçilmesinin neredeyse kesinleşmesi üzerine 15 Eylül 1979 yılında kendisine yapılan suikastten bacağından yaralanarak kurtuldu.Fikri Sönmez Fatsa Belediye Başkanlığı seçimini diğer tüm parti adaylarının aldığı oy oranlarının toplamanıdan daha fazla oy alarak kazanmıştır. 
Fatsa'da ilk iş olarak Halk Komiteleri'nin oluşturulması işine başlanmıştır. Fatsa, sorunları, nüfusu ve toplanabilme özellikleri bakımından on bir birime ayrıldı. Yapılan ilk toplantılarda halkın gizli oy açık sayım esasına göre komite üyeleri seçildi. Seçilen komite üyelerinin görevleri; halkn sorunlarının takipçileri olma, Belediye çalışmlarını denetleme, belediyece karşılanan ihtiyaç maddelerinin dağıtımı v.b işlerdi.Halkın belediye yönetimine katılımı komite üyeliği ile sınırlı kalmadı. İki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla Fatsalıların yönetime doğrudan katılmaları sağlandı. Bu toplantılarda tartışılarak son şekli verilen "Belediye Çalışma Programı" doğrultusunda yapılan işler Belediye Başkanı ve görevlilerce halka anlatıldı.Yapılan yanlışlar ve eksiklikler açıkça tartışıldı ve önemli hataları görülen komite halk tarafından görevden alınmıştır. Öte yandan bu toplantılar aynı zamanda ülke sorunlarının tartışıldığı meclisler haline getirilmeye çalışıldı. Yirmi bin nüfuslu Fatsa'da bu toplantılara ortalama beş bin yetişkin insan katılıyordu. Belediyenin aldığı tüm kararlar halk ile tartışılıyor, halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmıyordu.
Fatsa'da yürütülen ilk büyük belediye çalışmalarından biri "Çamura Son Kampanyası" idi. Fatsa sokakları müteahhitlerin keyfince sürdürülmüş plansız kanalizasyon çalışmaları nedeniyle köstebek yuvasına dönüşmüştü. Bütün Fatsa sokaklarının temizlenerek yeniden yapılanması işine teknik adamların yıllar sürer demelerine rağmen halkın gönüllü katılımı ve çevre ilçelerin makine ve ekipman yardımıyla çamur Fatsa'dan iki üç ay içinde sökülüp atılmıştır. Aynı zamanda ilçeye dört km lik yeni bir cadde yapılmıştır. 
Ardından Fatsa Halk Kültür Şenliği düzenlendi. Şenlik boyunca her türden sanatsal ya da kültürel etkinlikte doğrudan halkın katılımı gözetiildi. Büyük kentlerde yaşayan aydınların, demokratların, sosyalistlerin ve sanatçıların katıldığı şenlik; aynı zamanda bu insanların Fatsa'da olup bitenlere tanıklık etmesine vesile olmuştur.
Fatsa'da su, yol, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atılmıştır. Geniş köylü kitlelerinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. Arazi anlaşmazlıklarından, kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.
Bütün bu gelişmeler bekleneceği üzere devlet tarafından endişe ile takip ediliyordu. Öyle ki elli insanın öldüğü Çorum olayları sonrasında bile Başbakan Süleyman Demirel "Çorum'u bırkaın Fatsa'ya bakın."diyordu.Önce Vali Reşat Akkaya'nın Ordu'ya vali olarak atanması ardından 11 Temmuz 1980 de başlatılan Nokta Operasyonu devletin Fatsa'da Fikri Sönmez'in belediye başkanlığı ile birlikte oluşturulmaya çalışılan yeni hayat biçimine doğrudan ve açık saldırısı oldu. Operasyon öncesinde Fatsa AP, MHP ve CHP ilçe başkanlarının basına yaptıkları: " Her yerde kan var biz burada huzur içindeyiz. Fatsa'da komünist işgali yoktur. Halk vardır, halk yönetimi vardır. Fatsa'da ateş ile barut yok , böylesine huzurlu bir yerde olay çıkartmayı istemek niye?" şeklindeki açıklamaya aldırış edilmedi ve Fatsa halkı 11 Temmuz günü tank sesleriyle uyandı. İlçenin sokakları asker ve polisle dolmuş, yollar bariyerlerle kesilmişti. Denizde silahlarının Fatsa'ya çevirmiş iki hücumbotu bulunuyordu. Askerler ve polislerin aarasında maskeli muhbirler vardı. sonradan bunlardan kimisi hakkında tutuklama kararı olduğu anlaşıldı.
Fikri Sönmez 11 Temmuz günü bir basın toplantısı düzenleyerek, günlerdir bir kısım basında ve televizyonda Fatsa hakkında süren spekülasyonlara cevap vermek niyetindeydi. 11 Temmuz sabahına kadar bu toplantının hazırlıkları sürmüş ancak Başkan fikri Sönmez sabah operasyonu düzenleyenler tarafından gözaltına alınmıştır. Gözaltında olduğu müddetçe ağır işkencelere maruz kalmıştır.Ardından 12 Eylü
l 1980 darbesiyle cezaevi yaşamı başlamıştır. Fikri Sönmez ilerlemiş yaşına rağmen cezaevi direnişinin ön saflarında yer almıştır.Amasya Cezaevi'ndeki direnişi kırmak için bir işkence merkezi olan Suluova Et Balık Kurumu'na götürülen yirmi beş kişiden biri de Fikri Sönmez'di. Orada üç ay boyunca işkence uyguladıalr ancak direnişi kırmayı başaramamışlardır. Fikri Sönmez cezaevi koşullarının ağır şartlarını daha fazla kaldıramadı ve 4 Mayıs 1985 yılında kalp krizzi geçirerek vefat etmiştir.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar